Mehmet Güleray’ın kaleminden,

AKŞEHİR’ DE EVLENME – DÜĞÜN GELENEK VE GÖRENEKLERİ

Akşehir ve çevresinde aşağıda belirtilen esaslar dahilinde evlenme düğün gelenek ve görenekleri sürdürülmektedir. Bunları sırasıyla ve detaylı bir şekilde ele alacak olursak: GICILAR (GELİN AĞLATMA HAVASI) Gıcılar kavak da gıcılar Kına getirir hacılar Gelmez olsun gelin alıcılar Kal evimiz kal kal Şen kızımız şen şen anam şen Kınayı kararlar tasta Oğlan evi pek heveste Kız evi kara kara yasta Kal evimiz kal kal Şen kızımız şen şen anam şen Kızın anası hey Kız size misafir Bugün akşamlık Yarın öğlenlik Kal evimiz kal kal Şen kızımız şen şen anam şen.

1- GÖRÜMLÜK: Oğulunu evlendirecek baba yada anneler, kimseye haber vermeden kız görme girişiminde bulunurlar. Oğlan anası, yanına kızını yada yakınlarından bir kadını alarak kızı görmeye giderler. Kızın ailesini, evini-barkını kızın ve ev halkının davranışlarını, kızın vücut yapısını, terbiyesini, tertip ve düzenini gözden geçirirler. Beğenmezlerse hiç bir şey söylemeden kız evinden ayrılırlar. Sadece ziyaret için geldiklerini ifade ederler.

2- AĞIZ ARAMA: Kız beğenilirse, bu konuda deneyimli olan bir kadın kız evinde gider. Kızın anasının ağzını arar, oğlan hakkında bilgi verir. Olumlu sonuç alırsa kız anasına “dünürcü geleceğini” söyler. Buna “Ağız Arama” denir. Bu sırada kadının ayakkabıları çevrilirse “Gönüllü” dışarı atılırsa “Gönülsüz” oldukları anlaşılır.

3- KIZ BİTİRME: Gönüllü oldukları anlaşıldıktan sonra erkek dünürcü kız evine gider “Allah’ın emri, Peygamberin kavli ile kızını oğlumuza almak için istemeye geldik.” der. Bunun üzerine kız babası, “Oğlumuza, bir şey diyeceğimiz yok, Allah yazdıysa olur, ancak bana birkaç gün izin verin düşüneyim.”der. Bu sözlerden işin olacağı anlaşılır. Ancak “Kızım küçüktür, evlenme zamanı değildir, sözlüdür, değilse sizlerden iyisine mi verecektim.” derse vermek istemediği ve gönül alarak başından savmak istediği sonucuna varılır. İki üç gün sonra kız evine tekrar gidilir. Kız babası “Biz razıyız, ama bir de akrabalara danışalım” der. Üçüncü gidişte kız babası “ALLAH YAZMIŞ, ALIN YAZISI DEĞİŞMEZ, BİZ BİR ŞEY DİYEMEYİZ.” diyerek kesin cevabı verir. Oğlan tarafı da “BİZ SEVDİK, İSTEDİK, DİLEDİK KAPINIZA GELDİK. SİZ DE İSTEDİNİZ DİLEDİNİZ NİŞANIMIZI KOYALIM” derler. Böylece nişan günü kararlaştırılır.

4- NİŞAN: Kararlaştırılan günde yada aileler arasında ŞERBET İÇİLEREK yada sazlı ve sözlü eğlence düzenlenerek yüzükler takılır. Akşehir’de genellikle aileler arasında yapılan nişan törenleri daha çok yaygındır.

5- KALIN BOZMA: Kararlaştırılan günde oğlan ile kızın yakınları gelin kızı da alarak çarşıya çıkarlar. Daha önce mihir kesiminde kararlaştırılan eşyaları alırlar. Gerekli olan giysiler özel terzilere diktirilir. Köyde olanlar ‘kalın bozma’ işi için mutlaka şehre inerler. Gerekli olan ihtiyaçlar şehirden temin edilir.

6- DÜRÜ YOLLAMA: Hazırlanan giysiler, örneğine uygun şekilde daha önceden hazırlanan bohçalara konularak kız evine gönderilir. Kız evinde hazırlanan da oğlan evine gönderilir. Kız evinde hazırlananlar da oğlan evine yollanılır. Buna ‘DÜRÜ’ derin. Dürünün zengin olması için her iki taraf da büyük özen gösterir. Dürüler komşularla, yakın akrabalar tarafından incelenir.

7-DÜĞÜN: Akşehir ve çevresinde düğünler genellikle PERŞEMBE ve PAZAR günleri yapılır. Düğünden önce oğlan evi ve kızı evi tarafından OKUNTU (davetiye) gönderilir. Köylerde ise okuntu, yakın köylere gönderilir. Okuntu, kız veya oğlan evi tarafından gönderilen eşyadır. Değerli okuntular, daha çok yakın akrabalarla aile büyüklerine gönderilir.

8- DÜĞÜN PİLAVI: Gelinin oğlan evine geleceği günün sabahı, oğlan evi tarafından eşe dosta ve davetlilere yemek ve pilav dökülür. Pilav geleneksel Akşehir yemekleri çeşitleriyle zenginleştirilir.

9- DÜĞÜN HAMAMI VE BERBERİ: Pilav dökme ve yemek işlemleri devam ederken gelin arkadaşları ile yıkanmak üzere hamama giderler. Hamamda hem yıkanma hem de eğlenme çalıp oynama eğlenceleri devam eder. Bundan sonra berbere gidilir. Akşehir’de “gelin hamamı”nın özel bir yeri ve değeri vardır. Bu arada evlenecek damat (güveyi) de berbere damatlık traşını yaptırır. Damatlık elbisesini giyer, gelin alma töreninden önce hazırlanmış olur.

10- KINA GECESİ: Gelinin eve gelmesinden bir gün öncesi gecesine “KINA GECESİ” denir. Bu gece süresince oğlan ve kız evinde büyük görkemli ve değişik eğlenceler düzenlenir. Hısım, akraba, kolu komşu ve davetlilerin hepsi bu kına gecesinde büyük bir coşkunlukla çalarlar, söylerler, oynarlar. Kına gecesinde oğlan evinden de bir gurup kadın bu eğlencelere katılır. Eğlencelerin ortalarına doğru gelince, GICILAR türküsü söylenerek eline ve başına kınası yakılır.

11- DÜĞÜN ALAYI VE GELİNİN GETİRİLİŞİ: Pilav ve davet yemekleri yenildikten sonra, oğlan evinin tuttuğu taksi, otobüs ve akrabalarla kız evine gidilir. Oğlanın babası, yanına iki kişi alarak gelinin bulunduğu odaya girer. Kızın başılara gerekli bahşişi vererek kapıyı açtırır. Yorgan ve ayna alındıktan sonra kaynana gelinin elinden tutar. Sonra diğer büyük, öteki koluna girer ve gelin kapı kapı önüne çıkarırlar. Gelin arabasına yerleştirilir. “Allahaısmarladık” denildikten sonra oğlan evinin yolu tutulur. Buna GELİN ALAYI denilir. Yol boyunca gelin alayının önü çeşitli şahıslarla kesilerek kayınpeder oldukça terletilir. Gelinin önüne su testisi konulur. Güveyi gelinin başına para ve çerez serper. Damat gelinin koluna girer. Odasına götürür. Sonra sağdıçla birlikte evden ayrılır.

12- GERDEĞE KOYMA: Damat akşam yemeğinde eve gelmeden önce sağdıç evinde kalır. Yemeği burada yer. Yemekten sonra yatsı namazı kılınır. Birlikte oğlan evine gidilir. Burada gelinden söz alındıktan sonra imam dini nikahı kıyar. İmam efendi nikahtan sonra damadı gelin odasına getirir. Kapıyı açar ve odaya koyar. Damat odaya girerken en yakın arkadaşı tarafından sırtına kuvvetlice vurur. Buna gerdeğe koyma denir.

13- ERTE DÜĞÜNÜ: Ertesi günü, gelin yüzü (erte) düğünü yapılır. Gelin evinde gelini görmeye gelenler, kadınlar tarafından düğün eğlencesi yapılır. Oyuna katılan kadınlara güveyinin yakınları tarafından para takar. Gelin oyuna kalktığında kaynanası göğsüne bir kağıt para takar, iğneler.

14- SAĞDIÇ YEMEĞİ: Damat, aynı günde öğle yemeğini sağdıç ve yakın arkadaşlarıyla birlikte yer. Gelinin getirdiği tavuk ve helvalar sofraya konur. Sağdıç ve diğer arkadaşlarına emekleri karşılığında armağanlar dağıtılır. Böylece düzene hizmeti geçenler de “gönüllenmiş” olurlar.

15- GELİN GÜVEYİ ZİYARETLERİ: Bir kaç gün sonra gelin ile güveyi yakın hısım akraba ve arkadaşlarının ziyaretlerini yaparak ellerini öperler. Ziyaret edilecek evde yeni evliler için yemek hazırlanır. El öpüldükten sonra akrabalara gelin ve güveyi tarafından getirilen armağanları verilir. Eli öpülen akraba büyükleri, kimseye sezdirmeden geline para verirler. “Allah başa kadar güldürsün” dileğinde bulunur. Bu adetler maalesef günün şartları az rastlanıyor.

DÜĞÜN İLE İLGİLİ ATA SÖZÜ VE DEYİMLER

Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al.
Analar altın taht yaptırır da altın baht yaptıramazlar.
Yiğit’e ver kızı, Mevla’dan iste rızkı.
Pekmez dipte, kadın dipte.
Öksüz evlenmek isterse herkes anası babası olur.
Avrat var arpa unundan aş, avrat var buğday unundan keş yapar.
Avratı er değil, ar zapt eder.
Avrat malı kapı mandalı.
At ile avrat yiğidin bahtına.
Düğün el ile harman yel ile.
Kız istenirken, at beslenirken.
Oğlan çocuğu göz boncuğu, alır gider el kancığı.

Mehmet Güleray’a Teşekkürler…